Samanyolu’nun tuhaflığı gözler önüne serildi

Samanyolu, Diğer Galaksilerden Farklı Özelliklere Sahip

Gökbilimciler, evrenimizdeki galaksiler arasında Samanyolu’nun sıra dışı özellikler sergilediğini keşfettiler.

Normalde galaksilerin oluşumu ve yapısı hakkında bilgi edinmek için Samanyolu sıkça incelenir.

Ancak son araştırmalar, Güneş Sistemi’ne ev sahipliği yapan bu gökadanın diğer galaksilerle kıyaslandığında iyi bir model olmadığını gösteriyor.

Galaktik Analoglar Etrafındaki Uydular (Satellites Around Galactic Analogs/SAGA) projesi kapsamında, bilim insanları Samanyolu’na kütlesi açısından benzer 101 galaksiyi ve bu galaksilerin yörüngesindeki 378 uydu galaksiyi inceledi.

The Astrophysical Journal’da yayımlanan üç ayrı makalede bulgularını paylaşan araştırmacılar, karanlık maddenin galaksi oluşumundaki rolünü anlamaya çalıştılar.

Karanlık madde, evrendeki varlığı öne sürülen maddenin yüzde 85’ini oluşturuyor ve gözlemlenemiyor çünkü ışıkla etkileşimde bulunmuyor. Bu gizemli maddenin ne olduğu da halen bilinmiyor.

Çoğu gökbilimci, galaksilerin doğumunun karanlık maddeden oluşan halelerde gerçekleştiğini düşünüyor.

SAGA projesi, etrafındaki daha küçük uydu galaksilere odaklanarak bu süreci daha iyi anlamayı amaçlıyor.

Araştırmacılar, incelenen galaksilerin genellikle 0 ile 13 arasında uydu galaksisi barındırdığını belirledi. Samanyolu ise toplamda 4 uyduya sahip; bunların ikisi Büyük ve Küçük Macellan Bulutu. Ancak diğer devasa uydulara sahip galaksilerin çok daha fazla uydu galaksiyle çevrili olduğu görüldü.

Ayrıca, diğer galaksilerdeki küçük uydu galaksilerde yıldız oluşumunun devam ettiği ancak Samanyolu’nun sadece iki büyük uydusunda bu durumun gözlemlendiği ortaya çıktı.

Risa Wechsler: “Samanyolu’nun Gizemli Uyduları”

SAGA’nın kurucularından ve makalelerin ortak yazarı olan Risa Wechsler, “Şimdi elimizde çözülmesi gereken bir bulmaca var” diyerek ekliyor:

Samanyolu, neden kendi küçük uydularındaki yıldız oluşumuna izin vermiyor? Belki de diğer galaksilerden farklı olarak, Samanyolu’nun eski uydularında yıldız oluşumu dururken karanlık maddeli haleyle etkileşimde bulunan aktif (Büyük ve Küçük Macellan Bulutu gibi) uyduların benzersiz bir kombinasyonuna sahiptir.

Bilim insanları ayrıca, yıldız oluşumunun genellikle ana galaksinin daha yakınındaki uydularda durduğunu fark etti. Ekip, bu durumun ana galaksinin veya çevresindeki karanlık maddenin kütleçekim etkisinden kaynaklanmış olabileceğini belirtiyor.

Wechsler, karanlık maddenin, Samanyolu gibi daha küçük ölçekli gökadaların uydularıyla nasıl etkileşime geçtiğinin anlaşılmasının önemli olduğunu vurguluyor.